Merhabalar nihayet yeniden yazmaya başladım...Bu sene galiba daha da az paylaşım yapıcam.Çünkü bu sene o kadar yoğun bir sene ki uyumaya bile vaktim yok desem yeridir.Şu anda bu yazıyı otobüste yazıyorum zaten,siz ordan anlayın beni.Çünkü dün ki yaşadığım küçük çaplı (hatta büyük de diyebiliriz)şoku sizinle paylaşmak istedim.Malum bildiğiniz gibi bugün olacak olan ABU Festival'inin Güney Kore konuğu CN-Blue idi.Ben ne festivale ne de havaalanına karşılamaya gidemeyecektim normalde.Ama planlarimda ufak bir değişiklik olduğu için "Festivale gidemicem en azından gidip havaalanında karşılayayım" diye düşündüm.Ama niye öyle düşündüm bilmiyorum. İnanın dünün şokunu atamadım hala üstümden.Yani buna sevgi mi ya da fangirl'lük mü diyorlar bilmiyorum ama eğer Kore fanı olmak buysa ben Kore fanı falan değilim.Yani dün orda yaşanan izdihamı gördükten sonra bile kendime kızdım,"Niye gittin oraya diye".Hiçbir şey yapmama,yapamamama rağmen kendimi suçlu hissettim.Eve gelip internetten videoları izlediğimde şok oldum zaten.Çocuklar resmen ezilme tehlikesi geçirmişler ve kendilerine sözde fan diyenlerin yaptıkları hareketler,söyledikleri sözler,...inanın söyleyecek bir şey bulamıyorum.Ne yapıyorlar anlamıyorum.Ben Boice değilim ama eminim bizi rezil edenler arasında da gerçek Boice'ler yoktur ve onlar da bu durumdan dolayı çok üzgündürler.Ben videoları izledikten sonra "Bu çocuklar bir daha Türkiye'ye gelmez diye düşündüm."Yani ben onların yerinde olsam gelmeyi düşünmezdim.Allah'tan dün akşam ve bugün instagramdan güzel şeyler paylaştılar.Evet kötü bir izlenim bıraktık maalesef ama umarım bugün ki festivalde o izlenim iyiye dönüşür.Yani öyle ümit ediyorum.
Bu arada yaklaşık 3 hafta öncesine kadar Kore'deydim ve FNC'nin önünde kaç saat bekledim birisini göreyim diye.Ama CN-Blue'yu görmek Türkiye'ye kısmetmiş😊😊😊Bir daha ki yazıda görüşmek üzere.Fırsat bulduğum ilk an sizinle Kore maceralarımı paylaşacağım😄Kendinize iyi bakın fanlığı abartmayın.Hayatınızdan lezzet alın.😄😄
